TT

Aslıhan Atabek Demirhan

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında Ekonomist olarak görev yapmaktadır.

 

Editöre Not
Her türlü görüş, öneri
ve yorumlarınız için:
Mesaj Gönder

2019 yılının son günlerinde Çin’de başlayan ve hızlı bir şekilde tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgını, 11 Mart 2020 tarihinde ilk vakanın görülmesi ile birlikte Türkiye’yi de etkisi altına aldı. Halk sağlığını korumak amacıyla alınan hızlı ve geniş kapsamlı tedbirlerle gelen kısıtlamalar arz ve talep dengelerinde belirgin bozulmalara neden olan salgının ekonomik etkilerini anlayıp belirlemek, özellikle politika yapıcılar açısından büyük öneme sahip. Her ne kadar koronavirüs salgınının iktisadi faaliyet üzerindeki olumsuz etkisi en baştan beri kestirilebiliyor olsa da, mikro düzeydeki etkileri oldukça farklılık gösteriyor. Bu nedenledir ki salgının ekonomik etkilerini daha iyi analiz edebilmek için yüksek frekanslı, zamanlı ve mikro düzeyde yeni veri kaynaklarına ihtiyaç duyulmuştur.

Daha önce benzeri görülmemiş bir ölçek ve hızda olan bu dışsal şok karşısında hükümetler kadar firmalar da tedbiren veya zorunlu olarak hızlı ve önemli kararlar almak durumunda kaldılar. Firmaların salgın sebebiyle aldıkları iş kararlarını gerçek zamanlı bir şekilde izlemek amacıyla Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) bildirimlerinden faydalanıldı. KAP, kamuya açıklanması gerekli bildirimlerin duyurulduğu elektronik bir sistem olup Borsa İstanbul'da (BIST) işlem gören şirketlerin finansal rapor ve özel durum açıklamalarını bu platformda kamu ile paylaşma yükümlülükleri bulunuyor. KAP Özel Durum Açıklamaları bildirimlerinde “Korona”, “COVID-19”, “salgın” gibi anahtar kelime taraması yaparak şirketlerin salgın nedeniyle aldıkları iş kararları günlük olarak izlenerek detaylı bir bilgi seti oluşturuldu. Bu blog yazısında ise oluşturulan veri setinden yararlanılarak BIST’te işlem gören imalat sanayi firmalarının salgın nedeniyle aldıkları kararlar ve salgının sektörler üzerindeki etkilerine dair bulgular özetleniyor.

Büyük ölçekli ve sektör öncüsü BIST firmalarının faaliyetlerinde meydana gelen dalgalanmalar üretim zincirlerindeki güçlü geri ve ileri bağlantılar yoluyla ekonominin bütününde dalgalanmalara neden olabileceğinden, bu firmaların faaliyetlerinin iktisadi faaliyetin tümü için iyi bir gösterge olması beklenir. Nitekim Grafik 1’de sunulan bilgiler bu öngörüyü doğrular nitelikte. Sayıca az olmalarına rağmen ekonomide göreceli öneme paya sahip olan BIST sanayi sektörü firmalarının faaliyetleri ile iktisadi faaliyet devreleri oldukça benzer hareket ediyor (Grafik 1).
 

Bu çerçevede BIST’te yer alan imalat sanayi şirketlerinin salgına karşı duruşları toplam üretim, istihdam ve ihracat döngüleri açısından belirleyici olacaktır.

13 Mart-9 Ekim 2020 tarihleri arasında yayınlanan KAP bildirimlerinin taranması sonucunda 114 şirketin salgına ilişkin 386 bildirimine ulaşıldı. Bildirimlerin haftalık dağılımı şirketlerin salgına karşı duruşlarını ve kararlarını ağırlıklı olarak 15 Mart-18 Nisan tarihleri arasında bildirdiği görülüyor (Grafik 2). Konuları itibarıyla bildirimler incelendiğinde şirketler öncelikle salgın nedeni ile çalışma modellerinde ve üretim faaliyetlerindeki değişiklikleri kamuoyuyla paylaşırken; 18 Mart 2020’de açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi çerçevesinde koronavirüsün kısa çalışma ödeneği kapsamına alınmasıyla birlikte ödenek başvurularını konu alan bildirimlerin sayısı artış gösteriyor (Grafik 3).
 

Salgına karşı alınan iş kararlarının sektörler arası farklılaşmasını görmek amacıyla üretim faaliyetine salgın nedeni ile ara veren ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanan şirket sayısı ile bu şirketlerin sektör içerisindeki payları aşağıdaki grafiklerde sunuluyor. Gıda, ambalaj ve çimento gibi sektörlerde salgının üretim faaliyetlerinde olumsuz etkisinin oldukça sınırlı kaldığı görülüyor. Söz konusu sektörlerde üretim faaliyetleri normal seviyesinde devam ederken; toplum sağlığını korumak amacıyla ofis çalışanları için uzaktan çalışma modeline geçilmiş kısa çalışma ödeneği başvuruları ağırlıklı olarak ofis çalışanlarını kapsıyor. Ana metal ve kimya sanayinde faaliyet gösteren şirketler üretim faaliyetlerine tamamen ara vermek yerine genel olarak düşük kapasite ile üretimlerini sürdürme kararı aldılar (Grafik 4 ve 5).

Gerek üretime ara verme gerek kısa çalışma ödeneğine başvurma konusunda tekstil, giyim ve deri sanayi ile kara taşıtları kaynaklı metal eşya, makine, elektrikli cihazlar ve ulaşım araçları sanayinin ağırlıklı olduğu görülüyor (Grafik 4 ve 5). Salgına karşı küresel boyutta alınan tedbirlerle bozulan tedarik, satış ve teslimat süreçleri kara taşıtları ve yan sanayi üretim faaliyetlerinde kısa süreli aksamaya neden oldu (Grafik 6). Bildirimler bu sektörlerde salgın nedeniyle üretime tamamen ara vermelerin 29 Mart haftasında başladığını, 10 Mayıs haftasında ise sona erdiğini gösteriyor. Yurtiçi ve yurtdışı talep yetersizliği nedeni ile sekteye uğrayan tekstil, giyim ve deri sanayi üretim faaliyetlerinde salgının olumsuz etkisinin daha uzun sürdüğü görülüyor (Grafik 7).

Hanehalkı ve firmalar gibi mikro ekonomik alt yapıların davranışları ve ekonomik şoklara tepkileri oldukça farklılaşabiliyor. Bu nedenledir ki, artık, makro veri ve analizlerin tek başına hikâyeyi açıklamada yetersiz kaldığı biliniyor. Koronavirüs salgınının borsada işlem gören büyük firma davranışları üzerindeki etkisini zamanlı ve kapsamlı bir şekilde izleyebilmek için geliştirilen yönteme dayalı bu çalışma mikro düzey yaklaşımın yararlılığını bir kez daha vurguluyor.

Aslıhan Atabek Demirhan

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında Ekonomist olarak görev yapmaktadır.

 

Editöre Not
Her türlü görüş, öneri
ve yorumlarınız için:
Mesaj Gönder

ANA SAYFA

* Blogda yer verilen görüşler yazarlara aittir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi görüşlerini temsil etmeyebilir.