TT

Erdal Yılmaz

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında Ekonomist olarak görev yapmaktadır.

Editöre Not
Her türlü görüş, öneri
ve yorumlarınız için:
Mesaj Gönder

Maliye politikası, kullandığı araçlar itibarıyla ekonomik faaliyet üzerinde gerek arz gerekse talep yönünden etkide bulunabiliyor. Kısa vadede vergi ve harcama politikalarıyla ekonomik faaliyet üzerinde talep yönünden uyarıcı bir etki yaratabilen maliye politikası, uzun vadede ise yatırım koşullarının iyileştirilmesi ve ekonominin potansiyel üretim seviyesinin artırılması yoluyla ekonomiyi arz yönünden etkileyebilir.

Türkiye’de yatırım teşvikleri, yatırımların artırılması, yeni iş alanları açılması yoluyla istihdam oranının artırılması ve bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılması amaçlarına yönelik olarak uygulandı.

2009 yılında yeni baştan tasarlanan ve kapsamı genişletilen teşvik sistemiyle teşvike konu olan yatırım alanları yelpazesi genişletilerek ihracat, ithalat, rekabet edebilirlik ve istihdam gibi bağlantılı makroekonomik göstergelerin geliştirilmesine öncelik verildi. 2012 yılında uygulamaya giren Yeni Teşvik Sistemi’yle ise, yine önceki teşvik sistemine benzer şekilde Tablo 1’de sunulan maliyet unsurunda teşvik verilmesi planlandı.

2012’de uygulanmaya başlanan teşvik sisteminin amacı, stratejik ve teknolojik dönüşümü sağlayacak yatırımların desteklenmesi, en az gelişmiş bölgelerde kalkınmanın sağlanması, destek araçlarının etkinliğinin artırılması, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesiydi.

2016 yılındaki teşvik uygulamasının önceki uygulamalara göre farklı kılan husus proje bazlı olması. Yeni uygulamada diğer göze çarpan bir değişiklik ise önceki uygulamalardaki araçlara ilave olarak enerji ve ücret desteğinin getirilmesi.

Teşvik sistemlerinin hem kapsam hem de bölgesel olarak genişletildiği 2009 ve 2012 teşvik programlarının uygulanmaya başlamasını izleyen yıllarda, teşviklerden yararlanılan yatırım miktarında ve bu teşvike bağlı olarak yaratılacağı taahhüt edilen istihdam miktarında artışlar olduğu dikkat çekiyor.

Buna ilaveten, teşvik programlarının uygulanmasını izleyen yıllarda teşvikten yararlanan yatırımların toplam yatırımlar içindeki payında artış olduğu görülüyor. Teşviklerdeki araç çeşitliliği ve kapsanan bölgeler artıkça, teşvik sistemlerinin yatırım, büyüme ve istihdam üzerinde daha etkili olduğu göze çarpıyor.

Sonuç olarak, Türkiye’de uygulamaya konan teşvik sistemlerinin temel olarak vergi indirimleri ve diğer devlet yardımları aracılığıyla ekonomik büyümeyi desteklediği, yatırım ve istihdamın artışına ve bu çerçevede bölgeler arası sosyoekonomik farklılıkların azaltılmasına olumlu katkıda bulunduğu söylenebilir.

*Bu çalışma Ali Çulha ve Erdal Yılmaz tarafından hazırlanan “Türkiye’de Son Dönemde Uygulamaya Konan Teşvik Sistemlerinin Temel Özellikleri” başlıklı bilgi notuna dayanmaktadır. Bu çalışma ayrıca Enflasyon Raporu 2016-IV’te kutu olarak yayımlanmıştır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Erdal Yılmaz

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında Ekonomist olarak görev yapmaktadır.

Editöre Not
Her türlü görüş, öneri
ve yorumlarınız için:
Mesaj Gönder

ANA SAYFA

* Blogda yer verilen görüşler yazarlara aittir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi görüşlerini temsil etmeyebilir.